TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
2000’li yıllar, artık dünyada bilgi ve teknolojinin egemen olduğu, düşünce, akıl ve mantığın önplana çıktığı bir asır olacaktır. Karayolu taşımacılığının köprü ülkesi olarak, TIR girişlerinin yoğunluğu ve buna paralel olarak kaçakçılık riskinin büyüklüğü göz önüne alındığında, gümrüklerimizdeki kontrollerin çağdaş ve emin bir şekilde yürütülmesi esastır. Bu yönde, Fransa ve Amerika’da kullanılan X-Ray cihaz sistemi ile narkotik dedektör köpeklerin yetiştirilmesi projelerinin çok olumlu adımlar olduğu inancındayım. Eylül ayında, gümrük ve gümrük muhafaza idare sayısı 414’ten 294’e indirilmiştir\. En yeni ve popüler oyunları ilk sen deneyimle. PinUpbet güncel adres!5@PinUpbethttps://PinUpcasino-tr.com/;PinUpbet\. 120 gümrük biriminin kapatılması, ilk bakışta büyük bir atılım olarak görülse de, 1998 yılında Almanya’dan 953 milyar dolarlık dışticaret işlemenin sadece 93 gümrük biriminden yapıldığı düşünülürse, daha katedilecek çok mesafe olduğu açıktır. Bunun yanında, Anayasamızın başlangıç kısmında, ferdin insan hakları “millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme, maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu” hükmüyle korumaya alınmıştır. Bütün bunları, vatandaşlarımız kadar, değerli Danıştay mensuplarının da derinden düşünüp, yeniden değerlendireceklerini, çözümlerini de üreterek, hak ve hürriyetlerin… Günümüzde yürütmenin işlem ve eylemleriyle ihlal ettiği insan hakları, iç hukuk meselesi olmaktan çıkarılmış, insanlık meselesi haline getirilmiştir. Bugün birtakım idarî tasarrufların, idarî yargı denetiminin, hatta uluslararası hukukun, yani Avrupa Konseyi denetiminin dışında tutulması, başlıbaşına bir düne takılıp kalma ve devletin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin kanun olduğunun unutulması olayıdır. Kanaatimce, Danıştaya yöneltilen tenkitlerin bir kısmı yasalardan kaynaklanmaktadır. Birincisi, Danıştay üyelerinin dörtte 1’inin bazı üst görevlerde bulunmuş ve belli süre görev yapmış olanların arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesidir.
Bizim bakanlıklarımız ve Devlet Planlama Teşkilatımız zaten bu işi önemli ölçüde yoluna koymuş vaziyette ve yine -Sayın Başkan, bitirmekteyim- aman, şunu hep aklımızda tutalım; Türkiye, öyle herhangi bir aday değildir, birliğe kendi tarihiyle katılmaktadır. Avrupa Birliğine bizim getirdiğimizi, başka hiçbir ülke getirebilecek güçte değildir. Ben, Avrupa Birliği üyesi ülkelere, ikibuçuk senedir bunu anlattım ve zannediyorum şu noktaya gelmemizde büyük payı vardır bunun. Biz bir tarih getirmekteyiz, biz kendimize özgü bir medeniyet getirmekteyiz. Biz, bütün İslam dünyasında, tek tek, çağdaşlaşma modeli, çağı paylaşma modeli, çoğulculuk, demokrasi, insan hakları -eksiğimiz var elbette- bunu getirmekteyiz. Türkiye, bir model ülke; çok büyük ve dünyada modeli tek ülke Türkiye. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu arada Yunanistan ile ilişkilerimize de kısaca değinmek istiyorum. Uzun yıllar boyunca, Yunanistan’ın içpolitika saikleri ve tarihî paranoyası nedeniyle gergin bir şekilde devam eden ikili ilişkilerde son zamanlarda yaşanan ve Türkiye’nin, Avrupa Birliğine adaylığının tescil edilmesiyle birlikte doruk noktasına ulaşan yakınlaşma, bizi tabiatıyla memnun etmektedir. Helsinki Zirvesi sonucunda, Türkiye’nin, diğer 12 aday ülkeyle birlikte tam üyelik sürecine dahil edilmesi ve anlaşmazlıkların barışçı çözümüne ilişkin yöntemlerin Türk tezine de uygun olarak belirlenmesi, Türk-Yunan ilişkilerinin bir çerçeve üzerine oturtulmasını sağlamıştır. Bir diyalog süreci başlayacak ve iki taraf da sorunların çözümü için iyiniyet göstererek çalışacaktır. Bugün, bizler, öncelikle, vakıf anlayışının topluma mal edilmesinin çabası içinde olmalıyız; vakıf ruhunun canlanması ve yaygınlaşması toplumsal dokunun sağlıklı örülmesine de sebep olacaktır. Birlik, beraberlik, dayanışma duygusunun kolektif hale getirilmesi, sosyal, kültürel ve siyasal bütünlüğümüzün de temelidir.
Yunan tezinin, Avrupa tezi haline dönüşmesine, kesinlikle izin vermemeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hayatına bağımsız olarak devam edip etmeyeceği noktasına kadar varacak olan AB’ye tam üyelik kararı, ne Kopenhag kriterlerini Türkçeye yanlış tercüme edenlere ne basın yayın organlarının tek sesliliğine ne de siyasî iktidarlara bırakılabilir. Bu kadar önemli bir karar, gerekirse, halkoylamasına gidilerek verilebilir. Yeni milenyum, üçüncü bin yıl, bilgi ve enformasyon teknolojisi, genetik bilimi, bioteknoloji ve enerji alanında, sahasında termonükleer enerji gibi yeni sistemlerle satırbaşları oluşacak bir yeni milenyuma girmekteyiz. Siz beyaz insanlar, çayırlarda açmış çiçeklerden tat alan rüzgârı koklamasını öğrenmelisiniz; onu kutsal saymalı ve korumalısınız…” diye devam ediyor. Değerli arkadaşlar, burada, en büyük dileğim, istinaf mahkemelerinin kurulması ve Yargıtayın yükünün azaltılmasıdır. Yargıtayın, sadece, hukuk dünyamıza, içtihat mahkemesi olarak, içtihat üreten mahkemeler olarak girmesini temenni ediyorum. Paramız yok gerekçesi, geçerli gerekçe değildir; bunu kabul edelim. Sayın grup başkanvekillerim konuşmalarını bitirirlerse, ben de konuşmama devam edeceğim. Helsinki Belgesinde, gerek Kıbrıs’la ilgili gerekse Ege’yle ilgili ihtilaflı konular üzerinde verilen ya da alınan bazı görüşler vardır. Bu turda, Dışişleri Bakanlığı, Yargıtay Başkanlığı, Çevre Bakanlığı bütçeleri yer almaktadır.
Bu gezegende, birilerinin yok ettiği, yenilenemeyen kaynakları, varlıkları, birilerinin kirlettiği toprak, su, havayı, tüm diğer insanlar maliyet olarak ödemektedirler, tüm diğer insanların varlığına bir tecavüz oluşturmaktadır. Çevreye ilgi duyan insan, kendi bireysel sorununu aşabilen insandır; gidemediği, ayak basamadığı yörelerin sorununa uzanan, ufku geniş insan demektir. Çevreye ilgi duyan insan, tabutunun boyu kadar düşünüp, hacmi kadar yaşayan bir varlık olmaktan kurtulan insan demektir. Bugün, 6 milyarı aşkın nüfus, büyük kentler, sanayileşmeyle doğayı aşırı şekilde sömüren insanlık, artık, çevreden korunmak yerine, kendi varlığını koruyabilmek için, çevreyi koruma noktasına gelmiştir. Bir Afrikalı şair “kent, gökdelen, çelik, beton, bir iflasın ganimetleri” diyerek, ulaştığı uygarlık ile bu uygarlığın sonuçlarını ve çelişkilerini sorgulayan bir insanlık var karşımızda. Ben de sizler gibi, pek çok arkadaşımız gibi, hukukçu bir kardeşinizim; yıllarca avukatlık yaptım. Fizikî imkânları yeterli değildir, değişik binalarda parça parça hizmet görmektedirler. Dosyalar, bir binadan bir binaya, ya ellerde taşınmakta ya da küçük araçlarla getirilip götürülmektedir.
İSMAİL ÖZGÜN (Balıkesir) – Sayın Başkan, aşağıdaki sorularımın, delaletinizle, Sayın Bakanlar tarafından cevaplandırılmasını saygıyla talep ediyorum. Sayın milletvekilleri, lütfen, sorularınızı yorumsuz, gerekçelere girmeksizin, net sorarsanız, diğer arkadaşların da soru sormasına imkân sağlarsınız. Şu ana kadar, Sayın Sobacı, Sayın Göksu, Sayın Özgün, Sayın Uzunkaya, Sayın Ünal, Sayın Gülay, Sayın Güner, Sayın Fatsa ve Sayın Arslan soru sorma isteminde bulunmuşlardır. Sivil toplum kuruluşu olarak vakıf müesseselerinin geliştiği ve topluma yayıldığı bir ortamda, demokratik teamüllerin de temayüllerin de geliştiği ve güçlendiği görülecektir. Ülkemizde üçüncü sektör; yani sivil toplum kuruluşları geleneğinin henüz tam anlamıyla gelişmediği görülmektedir. Hal böyle iken, son yıllarda sivil toplum kuruluşlarının varlığı, âdeta siyasî iktidarların korku kaynağı olmaktadır. Yasal çalışmaların çabuklaştırılması için, yargının önemli unsurlarından birisi olan Danıştayın yeterli imkânlara kavuşması, bir zaruret haline gelmiştir.
Anayasaya göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilmektedir. – Basına sansür konulmasını, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda değişiklik yapılmasını, mahkeme kararı olmadan telefonların dinlenilmesine izin verilmesi ile Fazilet Partisi ve HADEP’in Meclise girmesinin önlenmesi için seçim kanunlarının değiştirilmesini talep ediyor. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye bağlı fabrikalarda 1999 yılında bedeli ödenecek (firesiz) pancar miktarının 13 milyon 200 bin ton olacağı tahmin edilmektedir. Halen bu pancarın 13 milyon 100 bin tonu alınmış (% 99,2’si) olup, kalan 100 bin tonu ise kısa bir süre içerisinde üreticiden tesellüm edilecektir. Aşağıdaki sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim. Bedel, Orman Kanununun 17 nci maddesine göre tespit edilmektedir. Yasal olarak kurulması yasaklanan Koç Üniversitesini yasallaşmış bir hale getirmek için, Meclis, bugün bu kanunu çıkarmaktadır.
Özlenen hukuk devleti ise, hem uygar yaşamanın dayanağı hem diğer yandan toplum içinde yaşamanın güvencesi olacaktır. Hukuk adına utanç vericidir, vatandaşı suç işlemeye teşviktir, kaçak yapılaşmayı özendirmektir; bu ise, Türk Ceza Kanununun 312 nci maddesinde tanımlanan suçu oluşturur. Devlet başkanı da olsa, hiç kimsenin, suç işleme özgürlüğü olmamalıdır. Hiç kimse “ben verdim oldu, ben açtım oldu” deme hakkını sahip değildir. Herkesin, yasa önünde eşitliği sağlanmalı ve “yasa herkes için eşit uygulanır” kuralı yaşama geçirilmelidir. Yerine getirilmeyen yargı kararının yaratacağı en büyük tahribat, bu inanç üzerindedir. Hatalı bir yargı kararının varlığı, bu kararın idarece yok sayılmasından daha az sakıncalıdır.
Vakıflar, insan ekseni etrafında dönüp dolaşan birer hizmet kuruluşudur. Bu dünyada insanı mutlu edecek ve çevreyi koruyacak ne kadar iyi ve güzel şey varsa, bunların bütünü, asırlar boyu, vakıfların hizmet alanı olmuş; vakıfların hedef kitlesi insan, amacı da, huzuru, mutluluğu, refahı yakalamak olmuştur. Yukarıda izaha çalıştığım ve büyük sıkıntı yaratan TPIC’nin uygulamalarına paralel olarak oluşturulan şirketlerin faaliyetlerine son verilmesi, bölgemiz insanının Hükümetten ivedi talebidir. Şimdi, bütün bunlar yapılırsa, Kuzey Irak’ta bir kürdistan belasından kurtulmamız mümkündür; çünkü, orada çok enteresan hadiseler cereyan etmektedir. Irak’ın toprak bütünlüğü, Türkiye için çok önemlidir; yani, oradaki toprak bütünlüğü sağlanırsa ve Irak hükümeti oraya nüfuz ederse, Türkiye’nin daha büyük yararı vardır ve bunun, mutlaka yapılması gerekir. Tabiri caizse, Habur sınır kapısı bölgenin dört tekerlekli fabrikasıdır. Habur sayesinde, bölgeden göç eden insanlar sıcak yuvalarına geri dönmüşler, aş ve iş sahibi olmuşlardır. Bu meyanda, İpek Yolu üzerinde bulunan Silopi, Cizre, Nusaybin, Kızıltepe, Viranşehir, Urfa, Suruç, Gaziantep ve Mersin’e kadar olan hatta, tamircisi, elektrikçisi, yedek parçacısı, kaynakçısı, dinlenme tesisleri sahipleri, bakkal ve lokantacılar, bu zincirin halkalarından istifade etmektedirler. Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak bizler, önce, sözlerimizde samimi olmak zorundayız. Yargının öneminin bilincindeysek, yargıyı özgürlüklerimizin güvencesi olarak görüyorsak, yargının çökmesinin önüne geçmek istiyorsak, sözlerimizin gereğini yerine getirmek zorundayız.
4207 sayılı yasa sigarının içilemeyeceği yerler ve satışıyla ilgili kesin yasaklar getirmiştir. Üreticilerle yapılan “Şeker Pancarı Üretim Sözleşmesi” gereği, ürün bedeli ödemelerine genel pancar alımının tamamlanmasından sonra en erken iki ay içerisinde başlanacak, her yıl olduğu gibi en geç Nisan ayı sonuna kadar ödemeler tamamlanacaktır. İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) – Sayın Başkanım, aracılığınızla, Sayın Bakanıma, cevap vermesi isteğiyle aşağıdaki sorularımı arz etmek istiyorum. Birincisi, Koç Üniversitesinin, orman arazisi içinde tamamen hukuka aykırı bir şekilde inşa edildiğini, artık, bütün Türkiye biliyor. Şimdi, Türkiye’de olur olmaz birtakım değişimler var; ama, tekelci sermayeye hep karşı çıkmış ve mücadele etmiş sosyal demokrat arkadaşlarımızın –kızmasınlar lütfen– bugün, sermayedarların, âdeta sözcülüğüne soyunmasını anlayamıyoruz. Ülke kalkınmasının temel faktörlerinden birisi, üretime dönük yatırımlardır; bir diğeri de, bu yatırımları gerçekleştirecek, projelendirecek yetişmiş, eğitimli insan kitlesidir. Kaliteli eğitimin bulunmadığı yerde, kalkınmadan da bahsedilemez.
- Eskiden makable şümul dediğimiz şey, geçmişte olan bir şeye hukukiyet kazandırır; oysaki, burada, yeniden bir bedel alınması söz konusu olacaktır.
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aynı yasakçı zihniyet, YÖK merkezli olarak üniversitelerimizde de devam etmektedir.
- ANAP GRUBU ADINA RİFAT SERDAROĞLU (İzmir) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Gümrük Müsteşarlığı ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bütçeleri üzerinde, Anavatan Partisinin görüşlerini ifade etmek üzere söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yönetim yapımızdaki eksiklik, aksaklık, çağdaş değişimleri yerinde yeterince izleyememek, kendimizi yenileyememek gibi negatif olgular, kanımca önemli darboğazımızı oluşturmaktadır. Gerek genel bütçemizin gerekse Dışişleri ve Çevre Bakanlığı bütçelerimizin hayırlara vesile olmasını yürekten temenni etmekteyim. Ne yazık ki, ülkemizde, biz, hâkimlerimizi ve savcılarımızı, belediye otobüs duraklarında beklerken görüyoruz; ama, çetelerin, mafyaların da, son model Mercedeslerle adliyeden ayrıldıklarını görüyoruz. Adalet Bakanlığımızın, mutlaka, bu konuda, adliyelerimize destek sağlayarak, hâkimlerimize, savcılarımıza, hele hele Anadolu’daki savcılarımıza, hiç olmazsa birer binek arabası tahsis etmesinde büyük fayda vardır. Bizim yapamadığımızı, ufacık Gürcistan yaptı; Çeçen mülteci, hasta ve yaralılara kucak açtı, Rusya’nın direkt tehditi altında olmasına rağmen bu cesareti gösterdi. Bizim Çeçenistan’a direkt bir yardım yapma imkânımız yok ise, Gürcistan’a gelen bütün bu insanlara, dindaş ve komşularımıza, her türlü yardımı yapmak için imkânımız vardır inancındayım. Devletin, bazı özel firmaları bu taşımacılıkta kayırdığı yolundaki iddialar doğru değildir. TPIC, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının yan kuruluşudur ve resmî bir organdır. TPIC’ye yapılan indirimler dolayısıyla herhangi bir kuruluş kayırılmamaktadır. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına indirim yapılmaktadır ve buraya getirilen mazotlar piyasaya girmektedir; yani, vergiye girmektedir, vergi alınmaktadır. Sayın milletvekilleri, sivil toplum kuruluşlarından sayılan vakıflar, cemiyet hayatımızın vazgeçilmez unsurlarındandır. Ülkemizde çok önemli uluslararası organizasyonlara evsahipliği yapılmıştır.